SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

LİBAS BAHSİ

<< 2087 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

48 - (2087) حدثنا عبيدالله بن معاذ. حدثنا أبي. حدثنا شعبة بن محمد (وهو ابن زياد) قال: سمعت أبا هريرة،

 ورأى رجلا يجر إزاره، فجعل يضرب الأرض برجله، وهو أمير على البحرين، وهو يقول: جاء الأمير. جاء الأمير. قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (إن الله لا ينظر إلى من يجر إزاره بطرا).

 

{48}

Bize Ubeydullalı b. Muâz rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Muhammenden (Bu zat İbni Ziyaddır) rivayet etti. (Dediki):

 

Ebû Hureyre'yi dinledim. Örtüsünü sürükleyen bir adam gördü de ayağı ile yere vurmaya başladı. Kendisi Bahreyn valisi idi ve: Vali geldi! Vali geldi! Resûlullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Şüphesiz ki, büyüklenerek örtüsünü sürükleyen kimseye Allah bakmaz, buyurdular.» diyordu.

 

 

(2087) - حدثنا محمد بن بشار. حدثنا محمد (يعني ابن جعفر). ح وحدثناه ابن المثنى. حدثنا ابن أبي عدي. كلاهما عن شعبة، بهذا الإسناد. وفي حديث ابن جعفر: كان مروان يستخلف أبا هريرة. وفي حديث ابن المثنى: كان أبو هريرة يستخلف على المدينة.

 

{…}

Bize Muhammed b. Beşşâr rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed (yâni İbni Cafer rivayet etti.) H.

Bize bu hadîsi İbni Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Ebî Adiyy rivayet etti.

 

Her iki râvi Şu'be'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. İbni Ca'fer'in hadîsinde:

 

«Mervan Ebû Hureyre'yi kendi yerine halife bırakırdı.» cümlesi vardır. İbni Müsennâ'nın hadîsinde ise: «Ebû Hureyre Medîne üzerine Halife bırakılırdı.» ibaresi vardır.

 

 

İzah:

İbni Ömer rivayetini Buhârî ile Müslim «Kitâbu'l-Libâs»'da; Ebû Hureyre rivayetini Buhârî yine «Kitâbu'l-Libâs»'da  tahrîc etmiştir.

 

Ulemânın beyanlarına göre : Huyelâ, Mehile, Batar, Kibir, Zehv veya Zuhuv ve Tebahtûr hepsi de aynı mânâya gelirler. Bunlardan murad büyüklenmek, gururlanmak ve kendini beğenmektir. Bu hadîslerde geçen «Allah ona bakmaz» cümlesinden murad; Allah ona rahmet etmez, demektir.

 

Kinaye suretiyle bakıldığı zaman hasıl olacak mânâya bakmak denilmiştir. Çünkü mütevazi bir kimseye bakan ona acır. Kibirliye bakansa ona kızar.

 

Bu hadîslerden çıkarılan hükümleri iman bahsinde görmüştük. Ulemâ kadınlara elbise sarkıtmanın caiz olduğuna ittifak etmişlerdir. Erkeklere cübbe ve kaftan gibi elbiseleri baldırlarının yarısına kadar sarkıtmak müstehabdır. Topuklara kadar sarkıtmak kerahetsiz olarak caizdir. Topuklardan aşağı sarkıtmaksa kibirden dolayı yapıldığı takdirde haram bundan dolayı değilse, keraheti tenzihiyye ile mekruhtur.

 

Kaadî Iyâz diyor ki : «Ulema elbisede uzunluk ve genişlik hususunda mu'tad ve hacetten fazla yapılan her şeyin mekruh olduğunu söylemişlerdir.